Genel

Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Tazminat Süreci Nasıl İşler, Miktarı Nasıl Belirlenir?

Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Tazminat Süreci Nasıl İşler, Miktarı Nasıl Belirlenir?

Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası, ülkemizde şehirler arası veya uluslararası yolcu taşımacılığı yapan tüm ticari araçların sahip olması gereken bir sigorta türü olarak düzenlenmiştir. Söz konusu sigorta, otobüs, minibüs ve midibüs gibi toplu taşımada kullanılan araçlarda yolculuk eden herkesin; ayrıca sürücü ile araçta görev yapan personelin yolculuk sırasında maruz kalabileceği kazalara karşı finansal koruma sunar. Sadece araç içerisindeki seyahatle sınırlı kalmayıp, yolculuk başlangıcından sona erişine kadar, araca iniş-biniş anları ve yolda verilen molalar dâhil olmak üzere birçok durumda güvence sağlar. Böylece yolcu veya görevli, beklenmedik bir kazanın mağduru olduğunda karşılaşacağı ekonomik zararlara karşı maddi bir güvenceye kavuşmuş olur.

Bu sigorta çeşidi, özünde bir kişisel kaza sigortası olup, seyahat sürecinde her bireyin karşılaşabileceği riskleri teminat altına alır. Araçların devrilmesi, başka bir araçla çarpışması, yangın çıkması ya da benzeri ani olaylar sonucu yaşanabilecek ölüm, kalıcı sakatlık veya geçici bedensel hasar halleri koltuk ferdi kaza sigortasının kapsamı içerisindedir. Bu sayede yolculuk esnasında meydana gelebilecek kazalarda yalnızca yolcunun değil, aynı zamanda şoförün ve yardımcı personelin de tedavi masrafları karşılanabilir, ağır durumlarda ise belirlenen limitler dâhilinde tazminat ödemesi gerçekleştirilir. Kısacası, toplu taşımada yolcu güvenliğinin sadece yasal değil, insani bir zorunluluk olarak kabul edildiği çağdaş hukuk anlayışının bir yansımasıdır.

Hukuki Altyapı ve Zorunluluk Gerekçesi

Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortasının yasal temelini, başta 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve bu kanuna dayalı çıkarılan yönetmelikler oluşturur. Özellikle 2003 yılında yürürlüğe giren ve yolcu taşımacılığı sektöründe önemli bir dönüm noktası kabul edilen düzenlemelerle, otobüs ve benzeri taşıma araçlarında bu sigorta yaptırılması zorunlu hale getirilmiştir. O zamana kadar, yolcu taşımacılığında yalnızca zorunlu trafik sigortası yeterli görülmekteydi. Ancak, trafik sigortası yalnızca üçüncü kişilere yönelik zararı kapsadığından, araç içindeki yolcuların bizzat uğrayacağı zararların da sigorta güvencesiyle telafi edilmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu eksikliği gidermek üzere koltuk ferdi kaza sigortası sistemi getirilmiştir.

Yetkili mercilerin düzenlediği mevzuata göre, şehirler arası ya da uluslararası yolcu taşıma faaliyeti yürüten tüm işletmeler bu sigortayı yaptırmakla yükümlüdür. Aracında koltuk ferdi kaza sigortası bulunmayan bir yolcu taşıma aracı denetim sırasında tespit edilirse, yalnızca en yakın yerleşim yerine kadar yolcu taşımasına izin verilir ve faaliyetinin devamı engellenir. Ayrıca, idari para cezası ve taşımacılık yetki belgesinin askıya alınması gibi ciddi yaptırımlar söz konusu olur. Bu nedenle, koltuk ferdi kaza sigortası ticari yolcu taşımacılığı yapan tüm firmalar için yalnızca yasal bir gereklilik değil, aynı zamanda yolcu güvenliğinin vazgeçilmez bir parçasıdır.

Zorunlu Koltuk Ferdi Sigortası Kapsamında Tazminatın Anlamı

Koltuk ferdi sigortası tazminatı kavramı, bu sigortanın temel işlevini somutlaştıran bir kavramdır. Basitçe söylemek gerekirse, toplu taşıma aracıyla seyahat sırasında bir kaza meydana gelirse ve yolculardan biri yaşamını yitirir, kalıcı olarak sakat kalır ya da ciddi biçimde yaralanırsa, sigorta poliçesinde öngörülen meblağda bir ödeme gerçekleştirilir. Bu tazminat, tamamen yolcunun ya da araç personelinin uğradığı bedeni zararları gidermeye yöneliktir. Örneğin, bir trafik kazası sonucu araçtaki yolculardan biri vefat ettiğinde, sigorta poliçesinde tanımlanan “ölüm tazminatı” doğrudan yasal mirasçılarına ödenir. Aynı şekilde, yolcu ağır yaralanır ve kalıcı bir sakatlık oluşursa, bu kez kişinin maluliyet oranına göre hesaplanan bir tazminat yine poliçe limitleri dâhilinde hak sahibine ödenir.

Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir fark, koltuk ferdi sigortası tazminatının bir meblağ sigortası olmasıdır. Yani, sigorta şirketi gerçek zarar miktarına bakmaksızın, poliçede belirlenen sabit tutarı (veya sakatlık derecesine göre bu tutarın bir kısmını) öder. Oysa trafik sigortasında tazminat, mağdurun gerçek zararına ve kusur oranlarına göre aktüeryal hesaplamalarla belirlenir. Koltuk ferdi sigortasında ise tazminat miktarı, zarar gören kişinin uğradığı gelir kaybı, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin durumu veya benzeri özel koşullara göre değişmez; riskin gerçekleşmesi (yani kaza ve bedeni zarar) yeterlidir. Böylece, hak sahiplerinin tazminat alabilmesi için yalnızca belirli belgeleri ve raporları sigorta şirketine sunması yeterlidir. Bu yönüyle koltuk sigortası tazminatları “likit alacak” niteliği taşır ve ödenmesinde sigorta şirketinin herhangi bir takdir yetkisi bulunmaz.

2025 Yılı İçin Belirlenen Teminat Limitleri

Her yıl güncellenen sigorta mevzuatı çerçevesinde, zorunlu koltuk ferdi sigortası tazminat limitleri de belirlenmekte ve kamuoyuna ilan edilmektedir. 2025 yılı için yürürlükte olan poliçe teminatları aşağıdaki gibidir:

Teminat Türü Kişi Başı Limit (2025)
Tedavi Giderleri (Sağlık Masrafları) 175.000 TL
Kalıcı Sakatlık veya Ölüm 175.000 TL

Burada dikkate alınması gereken önemli nokta, hem ölüm halinde hem de kalıcı sakatlık durumunda, yolcu başına ödenecek azami tutarın 175.000 TL olduğudur. Yani bir kazada birden fazla kişi zarar görmüşse, her yolcu için bu tutar ayrı ayrı hesaplanır ve sigorta şirketi ödemelerini bu üst sınır üzerinden gerçekleştirir. Tutarlar her yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından güncellenmekle birlikte, 2025 yılında henüz yeni bir artış kararı alınmamış ve 175.000 TL limiti sabit kalmıştır. Ancak geçmiş yıllarda olduğu gibi, ilerleyen dönemlerde döviz kuru ve enflasyonun etkisiyle bu rakamların yeniden değerlendirilmesi mümkündür.

Koltuk Ferdi Sigortasında Tazminat Hesaplama Usulleri

Zorunlu koltuk ferdi sigortası kapsamında tazminat hesaplaması oldukça standart ve kolay anlaşılır bir sistem üzerine kurulmuştur. Bu sigortanın en belirgin özelliği, tazminat tutarının önceden sabit olarak belirlenmiş olmasıdır. Yani poliçede tanımlanan teminat limiti neyse, kaza halinde ödenecek tutar da bu limite bağlı kalır. Tazminatın hesaplanmasında esas alınan iki ana unsur; kişinin uğradığı zararın niteliği (ölüm, kalıcı sakatlık ya da tedavi gerektiren bir yaralanma) ve maluliyet oranıdır.

Bir yolcunun trafik kazası nedeniyle hayatını kaybetmesi halinde, sigorta şirketi herhangi bir oranlama yapmaksızın doğrudan poliçedeki azami teminatı, yani 175.000 TL tutarını, vefat eden kişinin yasal mirasçılarına öder. Eğer kazada yolcu yaralanmış ve bu yaralanma kalıcı bir maluliyete (örneğin bir uzvun kaybı, görme kaybı, felç vb.) yol açmışsa, bu durumda ödenecek tazminat, maluliyet oranına göre hesaplanır. Örneğin, yolcunun maluliyet oranı yüzde 60 olarak raporlandıysa, hak sahibi 175.000 TL x 0,60 = 105.000 TL tazminat alır. Eğer maluliyet oranı yüzde 20 ise, ödenecek tazminat 175.000 TL x 0,20 = 35.000 TL şeklinde olur.

Sağlık Giderlerinin Karşılanması ve Örnek Hesaplama

Kaza sonucunda yolcu sadece geçici bir yaralanma yaşamışsa ve kalıcı bir sakatlık oluşmamışsa, bu durumda koltuk ferdi sigortası sadece tedavi masraflarını üstlenir. Burada ödenen tutar da azami 175.000 TL ile sınırlıdır. Yani hastane, ameliyat, ilaç, fizik tedavi veya rehabilitasyon giderlerinin toplamı poliçe limitini aşmıyorsa, sigorta şirketi bu masrafların tamamını karşılar. Fakat tedavi masrafları toplamı limiti aşarsa, aşan kısım yolcunun kendi imkânlarıyla ya da diğer sigorta poliçeleri (ör. trafik sigortası, özel sağlık sigortası) yoluyla karşılanmak zorundadır.

Örnek Tablo:

Kaza Sonucu Maluliyet Oranı Ödenecek Tazminat
Ölüm %100 175.000 TL
Kalıcı Sakatlık %40 70.000 TL
Kalıcı Sakatlık %15 26.250 TL
Geçici Yaralanma Sadece sağlık giderleri (en fazla 175.000 TL)

Bu tablo, koltuk sigortasının hangi durumlarda ne kadar tazminat ödeyeceği konusunda pratik bir rehber sunmaktadır. Görüldüğü üzere, ödeme tamamen belirlenmiş oranlar ve tutarlar üzerinden, hızlı ve net bir şekilde gerçekleştirilir. Bu sistem sayesinde mağdurların uzun süren aktüeryal hesaplamalar veya karmaşık hukuk süreçleriyle uğraşmasına gerek kalmadan tazminat haklarına ulaşmaları sağlanmaktadır.

Hangi Araçlar ve Yolculuklar Zorunlu Koltuk Ferdi Sigortası Kapsamındadır?

Zorunlu Koltuk Ferdi Sigortası uygulaması, özellikle şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşımacılığı yapan ticari araçlarda geçerlidir. Otobüsler, minibüsler, midibüsler gibi çok koltuklu toplu taşıma araçlarının yanı sıra, belirli güzergâhlarda yolcu taşıyan ticari otomobiller ve turizm taşımacılığı yapan araçlar da bu kapsamda yer alır. Bu araçların sahiplerinin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan alınmış bir yetki belgesine sahip olmaları ve sigorta poliçesini her yıl düzenli olarak yenilemeleri yasal zorunluluktur.

Bu sigortanın zorunlu tutulmadığı araçlar ise şehir içi kısa mesafe yolcu taşıyan toplu taşıma araçlarıdır. Örneğin, belediye otobüsleri, halk otobüsleri veya metrobüsler gibi şehir içi ulaşımda kullanılan taşıtlarda koltuk ferdi sigortası zorunlu değildir. Ayrıca, taksiler ve ticari amaçla kısa mesafe çalışan minibüslerde de benzer şekilde bu zorunluluk bulunmaz. Bununla birlikte, bazı şehirlerde yerel yönetimler veya taşımacılık kooperatifleri, yolcu haklarının korunması için ek sigorta poliçeleri yapılmasını teşvik edebilmektedir.

Kapsam ve Kapsam Dışı Kalan Durumlar

Koltuk ferdi sigortasının kapsamı yalnızca yolculuk sırasında ve araca biniş ile iniş anlarında meydana gelen kazalarla sınırlıdır. Bu sigorta poliçesi, yolcu koltuğunda oturan tüm bireyleri ve ayrıca aracın sürücüsü ile yardımcı personelini kapsar. Yolculuğun başladığı andan bittiği ana kadar – yani bilet kesildiği andan, yolcunun varış noktasında aracı terk ettiği ana dek – geçen süreçte yaşanabilecek her türlü kaza (aracın devrilmesi, çarpışma, yangın, patlama gibi) teminat altına alınır. Ayrıca, mola yerinde veya terminalde, yolcunun araca binmesi veya inmesi sırasında da olası kazalar bu sigorta kapsamında değerlendirilir.

Bununla birlikte, poliçenin kapsamı dışında kalan bazı özel durumlar da mevcuttur. Örneğin, yolcu seyahat esnasında araç dışına çıkmışsa ve kendi başına bir kaza geçirmişse (örneğin mola yerinde yürürken düşme gibi), koltuk ferdi sigortası bu tür vakalarda teminat sağlamaz. Ayrıca, yolculuk esnasında aracın resmi güzergâhı dışında bir yere izinsiz çıkması, yolcunun kasıtlı olarak zarar vermesi veya yolcu tarafından bilerek yapılan riskli davranışlar (örneğin camdan sarkma, araç içinde kural dışı hareketler) da sigorta kapsamı dışında tutulabilir. Bunun dışında, sigortalı araçta kapasitenin üzerinde yolcu bulunuyorsa ve fazladan yolcuların zarar görmesi halinde, poliçe teminatı yalnızca belgede yazılı koltuk sayısı kadar kişi için geçerli olur.

Koltuk Sayısı ve Teminat Limiti İlişkisi

Koltuk ferdi sigortasında en önemli teknik ayrıntılardan biri, her bir koltuk için ayrı ayrı teminat tanımlanmasıdır. Araçta kaç adet koltuk varsa, poliçede de o kadar yolcu için teminat belirlenir. Örneğin, 50 koltuklu bir şehirlerarası otobüs için toplamda 50 yolcu ve 1 sürücü için teminat bulunur; yani araçta kaza anında koltuk sayısı kadar kişi için sigorta güvence sunar. Araç kapasitesinin üzerinde yolcu taşınması halinde, fazla kişiler için herhangi bir tazminat ödenmez; bu, hem yolcular hem de taşımacı firma açısından önemli bir risk teşkil eder. Aynı zamanda, çocuk yolcular veya refakatçiler için de ayrı koltuk ayrılmışsa, her biri için teminat geçerlidir.

Bu nedenle, taşıma firmalarının mutlaka poliçedeki koltuk sayısına ve yolcu kapasitesine uygun hareket etmesi gerekir. Fazla yolcu taşımak hem yasal açıdan ceza sebebi olur hem de sigorta koruması dışında kalan riskler doğurur. Doğru bir sigorta düzenlemesi ve koltuk sayısına uygun poliçe seçimi, hem yolcu haklarının korunması hem de işletmecinin ileride yaşayacağı maddi sorumlulukların önüne geçilmesi bakımından büyük önem taşır.

Zorunlu Koltuk Ferdi Sigortası Tazminatı Nasıl Alınır?

Koltuk ferdi sigortası tazminatı talebinde bulunmak isteyen yolcular veya hak sahipleri, belirli adımları takip etmelidir. Kaza meydana geldikten sonra öncelikle, sigortalı aracı işleten taşımacılık firması ile iletişime geçmek ve sigorta poliçe numarasını, sefer bilgisini veya taşıma şirketinin ismini öğrenmek gerekir. Tazminat başvurusu doğrudan ilgili sigorta şirketine yapılır; bu başvuru sırasında kazanın gerçekleştiğine dair resmi kayıtlar (trafik kaza tespit tutanağı), varsa yaralanma ya da ölümle ilgili hastane ve adli belgeler, kimlik bilgileri ve bilet örneği (veya koltuk numarası) sunulmalıdır.

Başvuru sırasında en önemli hususlardan biri, tıbbi belgelerin ve resmi evrakların eksiksiz olarak hazırlanmasıdır. Yaralanma durumunda, sağlık kuruluşlarından alınan raporlar, hastane tedavi dökümleri, maluliyetin kalıcı olup olmadığına ilişkin sağlık kurulu raporu gibi belgeler gereklidir. Vefat durumunda ise, ölüm belgesi, veraset ilamı ve mirasçıların kimlik bilgileri ibraz edilmelidir. Tüm evraklar tamamlandıktan sonra sigorta şirketine başvuru yapılır ve başvurunun işleme alınması ile birlikte inceleme süreci başlar. Sigorta şirketi başvuru sonrasında ek bilgi veya ek belge isteyebilir; bu süreçte doğru ve hızlı bir iletişim önemlidir.

Başvurudan Sonra Süreç Nasıl İşler?

Sürecin sağlıklı işlemesi için başvurunun mümkün olan en kısa sürede yapılması önerilir. Yasal mevzuata göre, sigorta şirketi, eksiksiz belge sunulan bir tazminat talebine, başvurunun kendisine ulaştığı tarihten itibaren **15 gün** içinde cevap vermek ve hak sahibine ödeme yapmak zorundadır. Şirketler, çoğunlukla bu sürelere uyar ve ödemeleri genellikle banka hesabına havale yoluyla gerçekleştirir. Ancak bazı karmaşık durumlarda (örneğin maluliyet oranının kesinleşmemesi, belgelerde eksiklik) süreç bir miktar uzayabilir.

Eğer başvuru reddedilirse veya ödemede gecikme yaşanırsa, hak sahipleri sigorta şirketinin kararına itiraz edebilir. Türkiye’de sigorta uyuşmazlıklarında en yaygın çözüm yolu, **Sigorta Tahkim Komisyonu**’na başvurmaktır. Komisyon, dosyayı hızlıca inceleyerek tarafsız bir karar verir ve bu karar bağlayıcıdır. Tahkim yolu dışında, adli mahkemelerde dava açmak da mümkündür, ancak bu yol genellikle daha uzun ve masraflıdır. Pratikte, doğru ve eksiksiz başvuru ile çoğu sigorta ödemesi zamanında alınabilmektedir.

Örnek Olay: Tazminat Başvurusu ve Sonuçları

Gerçek bir durumu örnekleyelim: Şehirlerarası bir otobüs kazasında beş yolcu yaralanmış, bir yolcu ise vefat etmiştir. Kazadan sonra, hastanede tedavi gören yaralıların tıbbi raporları düzenlenmiş, maluliyet oranları tespit edilmiş ve vefat eden yolcunun ailesi ölüm belgesiyle birlikte mirasçılık belgelerini toplamıştır. Taşıma firması veya doğrudan yolcular, otobüsün sigorta poliçe bilgisiyle sigorta şirketine başvuruda bulunur. Örneğin, iki yolcunun maluliyet oranı %30 ve %60 olarak belirlenmiştir. Sigorta şirketi, %30 için 175.000 TL × 0,30 = 52.500 TL, %60 için ise 175.000 TL × 0,60 = 105.000 TL ödeme yapacaktır. Vefat eden yolcunun ailesine ise doğrudan 175.000 TL ödenir. Diğer yolcuların tedavi masrafları belgelenmişse, poliçedeki tedavi limiti dahilinde karşılanır.

Bu örnekten de görüleceği üzere, başvuru prosedürü net ve ödeme tutarları önceden bellidir. En önemli nokta, tıbbi belgelerin eksiksiz olması ve başvurunun zamanında yapılmasıdır. Eğer bir aksama olursa veya sigorta şirketi ödemeyi geciktirirse, hak sahiplerinin yasal koruma mekanizmalarına başvurma hakkı mevcuttur.

Sıkça Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yolları

Zorunlu Koltuk Ferdi Sigortası kapsamında tazminat başvurularında bazı sıkıntılar yaşanabilmektedir. En yaygın problemler; başvurunun eksik belgeyle yapılması, sağlık raporlarında çelişki, maluliyet oranının yetersiz raporlanması veya sigorta şirketinin ödemeyi geciktirmesidir. Özellikle maluliyet oranlarının tespiti, uzmanlık isteyen ve çoğu zaman hak sahipleri ile sigorta şirketi arasında uyuşmazlık yaratan bir alandır. Bu durumda, tarafsız bir devlet hastanesinden yeni sağlık kurulu raporu alınması ya da bağımsız bir aktüer değerlendirmesi istenmesi yararlı olabilir.

Sigorta şirketinin eksik veya yanlış ödeme yaptığına inanan hak sahipleri için ise Sigorta Tahkim Komisyonu önemli bir güvencedir. Komisyona başvuru, mahkemeye göre çok daha hızlı sonuçlanmakta ve yargılamaya oranla düşük masrafla çözüme ulaşmaktadır. Gerekli görülürse, dosya hakem heyetince incelenir ve tazminat hakkı bulunanlar lehine karar verilebilir. Yine, sigorta tahkim kararları bağlayıcı olup, şirketlerin uyması zorunludur.

Koltuk Sigortası Tazminatı Dışında Diğer Haklar

Kazazede veya yakınları, sadece koltuk sigortasından değil, aynı zamanda başka yasal haklardan da yararlanabilir. Koltuk ferdi sigortası ile alınan tazminat, çoğu zaman gerçek zararın tamamını karşılamaya yetmez. Özellikle genç ve çalışan bir yolcunun yaşamını yitirmesi halinde, ailesinin gelecekte uğrayacağı destekten yoksun kalma kayıpları bu sigorta ile ödenen meblağdan fazla olabilir.

Böyle durumlarda, trafik sigortası ya da haksız fiil kapsamında kusurlu olan taraftan ek tazminat talep etmek mümkündür. Ayrıca, ağır bedensel zararlar halinde iş gücü kaybı veya sürekli bakım ihtiyacı için ayrı dava açılabilir. Kısacası, koltuk sigortasından alınan meblağ tek başına yolcuların haklarını sınırlamaz; aksine, hızlı bir ilk güvence sağlar ve sonrasında başka kanallardan ilave tazminat alınabilir.

Tazminat Başvurusunda Dikkat Edilecek Hususlar

Başvuru öncesinde, mutlaka tüm resmi belgelerin (polis tutanağı, hastane raporu, ölüm belgesi vb.) hazır olması gerekir. Mümkünse, yolcu biletinin bir örneği veya elektronik kayıt da başvuruya eklenmelidir. Kazanın olduğu gün ve saatin, aracın plakasının ve taşımacı firmanın bilgilerinin başvuruya net şekilde yazılması işlemleri hızlandırır.

Vefat halinde, mirasçıların veraset ilamı ve nüfus kayıt örneği de mutlaka gereklidir. Maluliyet durumunda, devlet hastanesinden alınmış sağlık kurulu raporu, maluliyet oranını ve türünü açıkça göstermelidir. Başvuru belgeleri tamamlandıktan sonra, sigorta şirketinin resmi başvuru kanallarından (genellikle e-posta, web formu veya yazılı dilekçe) başvuru yapılmalıdır. Evrak tesliminden sonra başvuru numarası ve işlemin takibi için şirketle iletişimde kalmak faydalı olur.

Sigorta Tahkim Komisyonu’na Başvuru Nasıl Yapılır?

Sigorta şirketinin tazminatı reddetmesi veya eksik ödeme yapması halinde, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulabilir. Komisyona başvuru için öncelikle sigorta şirketinden yazılı ret cevabı alınmalı veya ödeme süresi (15 gün) geçtiği halde ödeme yapılmamış olmalıdır. Başvuruda, uyuşmazlık konusu, tazminat talebi ve ilgili belgeler açıkça belirtilmelidir.

Başvuru, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun resmi internet sitesinden elektronik olarak veya yazılı dilekçeyle yapılabilmektedir. Başvuru sırasında küçük bir harç ödenir (bu tutar dava masraflarına göre çok daha düşüktür). Komisyon dosyayı inceleyerek hızlıca karar verir; çoğu başvuru 2–4 ay arasında sonuçlanmaktadır. Haklı bulunan başvurularda, sigorta şirketi komisyon kararına uymak ve tazminatı ödemekle yükümlüdür.

Örnek Senaryo: Gerçek Hayattan Bir Olay

Bir yolcu otobüsü, şehirlerarası sefer sırasında buzlu yolda kayarak devrilir. Otobüste 38 yolcu, 2 şoför ve 1 muavin vardır. Kazada 3 yolcu ağır yaralanır, 2 yolcu ise yaşamını yitirir. Olay sonrası, tüm yolcular ve görevliler için sigorta poliçesi devreye girer. Vefat eden yolcuların mirasçılarına ayrı ayrı 175.000 TL, ağır yaralananlara ise hastanede tedavi ve maluliyet oranı esas alınarak 100.000 TL ve 60.000 TL gibi kısmi tazminatlar ödenir. Hafif yaralananlara ise tedavi giderleri poliçe limiti çerçevesinde sigorta şirketi tarafından ödenir. Aracın tüm koltukları için teminat ayrı ayrı işler; koltuk sayısı kadar güvence mevcuttur. Şayet sigorta şirketi ödemede aksama yaparsa, aileler tahkim komisyonuna başvurmuş ve kısa sürede hak ettikleri meblağları tah

author-avatar

URSA Avukatlık Hakkında

URSA Avukat Bürosu Bursa Adaletin güvencesi, güçlü bir savunmadır. URSA Hukuk Bürosu, Av Halil İbrahim UYGUR tarafından, müvekkillerine en yüksek kalitede hukuki hizmet sunmak amacıyla kurulmuştur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir